Her zaman yanimda tasidigim Ikon'u u?usun sonuna kadar ellerimde tutuyorum. Bas melekler Mikail ve Cebrail'den inene kadar bize eslik etmelerini rica ediyorum.
On dakika i?inde sert bir inis yapiyoruz.
Yasasin! Igdir havaalanindayiz! Ve iste O: Ararat!
D?sler, ger?ekler, hayaller ve bulutlara d?smemiz aklimi salladi…
Kiralik arabamiza bindik ve yaptigimiz ilk sey ?gle yemegi i?in sehre gitmek. Ger?ekten yemek yemek ve Yasami kutlamak istiyorum! G?zyaslarim yanaklarimdan s?z?l?yor…
Bug?n bize g?ndelik ekmegimizi ver. Bize karsi su? isleyenleri bagisladigimiz gibi sen de bizim su?larimizi bagisla. Ayartilmamiza izin verme, k?t? olandan bizi kurtar.
Bible
2
Simon bir s?re ka?mayi ve gizlice at arabasina saklanmayi d?s?n?yordu. Manastirin tas ?iti yerinde olmak ona cevabi verdi.
Baba ve kardeslerin d?s?nceleri onu eve geri d?nd?rd?.
Kapiyi a?tiktan sonra, Simon uzak k?t?phanede babasini fark etti.
Babasini uzaktan g?zlemleyen Simon, Osmanli Imparatorlugu haritasini inceledigini, noktalari karsilastirdigini ve Urartu Kralligi Haritasi ?zerinde notlar aldigini g?rd?. Vardan masayi isaret etti ve Simon itaatli bir sekilde genis odaya girdi.
– Urartu hakkinda ne biliyorsun? … Nairi?
Simon sessizdi. Tarih derslerinde bazi medeniyetler ve Kadim Halklar Konfederasyonlari hakkindaki hikayeleri dinlemedigi veya dikkate almadigi i?in utandi.
B?l?mleri hatirlayarak, Baba'nin Pers, Asur ve Bizans ile ilgili hikayeleri aklinda kaldi.
Simon ?zg?n bir sekilde sessizdi.
– Urartular bizim atalarimizdir… Asur ile savaslarda yenildiler, baba ?ocugun omzuna dokundu,
– B?lgede n?fuz m?cadelesinde her iki medeniyet de yenilmistir. Yeni olusumlar halinde eridiler. Anlasmaya varilamayan ayri etnik gruplar ve b?y?k mimari, Persler, Mogollar ve T?rk kabileleri tarafindan par?alandi.
Konusmanin nereye gittigini anlayan Simon, neredeyse fisildayarak itiraf etti:
– Annette’ler bu gece gidiyor…
"Biliyorum," yanitladi baba sakince.
Bir sonraki haritayi ?ikardi ve oglunun ?n?nde a?ti.
"Bizans Haritasi," diye fisildadi Simon.
– Dogu'da ciddi savaslar oluyor. Asla pes etmeyecegiz ve korkak k?pekler gibi ka?mayacagiz, – durdu, birka? noktayi isaret etti, – Dogru zamanda ?evredeki sakinleri t?nelden ge?erek Karadeniz'e y?nlendireceksin. Yenilgimiz durumunda, Kirim'a ulasmaya ?alisin. Bu gece, sana t?nele giden yolu g?sterecegim.
Simon sessizce k?t?phaneden ayrildi. Babasinin s?ylediklerinin ciddiyetini anladi. 12 yasinda bir gen? ?ocuk olarak korkmuyordu. Iyinin herhangi bir k?t?l?g? yenmek zorunda oldugu Efsanelere ve Masallara inaniyordu!
Haritalar ve Manastir plani ile bire bir kalan Vardan, savunmayi g??lendirme planini d?s?n?yordu.
Ahsap sandalye arkasina yaslanarak g?zlerini kapatti. ?ocukluk ve gen?lik anilari hafizasinda u?usuyordu. Iki aile ve kuzen arasindaki rekabet: gen?lik ?atismalari ve su an telas i?inde, Manastirin diger tarafindaki arabaya sandiklari koymasi…
Raul'un herkesi asma konusundaki tutkulu arzusu, Osmanli ordusunun bir haritaci olarak uzun yokluguna d?n?st?.
Simdi b?t?n bunlar anlamsizdi: kiskan?lik, rekabet, kibir baska bir terazi kasesindeydi.
Ortak Tehdit, serin bahar havasinda medeniyet savaslarinin hayaleti gibi u?uyordu.
3
???nc? g?n askeri firkateyn Konstantinopolis'e dogru yola ?ikti.
Raul, kendi kabininde haritayi inceliyordu ve Ingiliz devriyesinin Dardanelles’e g?rd?g? yerleri k???k isaretler yapti.
Kapi aniden a?ildi ve Kaptan i?eri girdi. Ilk defa bu kadar kaba bir harekette bulunmustu.
– Bekleyemeyiz! Fransizlar yolda ve Ingiliz kolonilerinden gelen yardimlar her ge?en g?n artiyor.
– Tek bir plan var: Burnu dolasip gecenin karanliginda sessizce ilerlemek. Hafif r?zgarin altinda bizi bulut gibi g?t?recek ve orada Bogaz'a varacagiz!
Bosphorus hala T?rk birliklerinin kontrol?ndeydi.
– Yarin gece ikide!
Kaptan haritaya bakti ve kabin kapisini a?ik birakarak g?verteye ?ikti. Yunan kanindan, Ortodoks inancindandi ve Konstantinopolis'teki Fransiz Deniz Kuvvetleri'nde egitim g?rm?st?.
Bu askeri maceralar 400 yil ?nce enkaza d?nen Bizansin basina gelenler gibi ona tamamen anlamsiz geliyordu.
T?rk?e konusan denizciler d?s?nceleri b?ld?.
– Gevezelik etmeyi kesin! Siz erkeksiniz!
Raul siritti.
Sik sik gereksiz bos konusmalar duyuyordu. Osmanli gemilerinin bilesimi T?rk denizciler, top?ular, yardimcilar ve as?ilardan olusuyordu. Hi?bir anlami olmasa bile s?rekli bir seyler hakkinda konusma ve bir seyler tartisma ihtiyaci hissediyorlardi.
"Dogalari b?yle…" – diye d?s?nd? Raul.
Rum ve Ermeni komutanlar aralarinda strateji ve kisisel hesaplarda farkliliklar vardi.
Bu defa herkes bir konuda hemfikirdi: sessiz bir gecede, hi?bir Ingiliz ??lde bir serap gibi g?r?nen hayalet gemiye p?r?zs?z dalgalar ?zerinde ates edemeyecek. Y?zlerce yaraliyla Akdeniz'den ?ekilen yalniz bir gemi kimin umurunda.
Raul yataga uzandi. Evini ve tas duvarlari ile manastiri hayal ediyordu. Simdi onun bah?elerinde olmak istiyordu, yabani limon aga?larinin altinda her sey inanilmaz derecede sakin g?r?n?yordu! Orada ilk kez sevistiler … O anlar artik uzak bir masaldi veya belki sonraki g?nlerde yakin bir efsane olacakti.
Vardan ile olan kavgayi hatirlayarak, Raul uykuya daldi. O kizi i?in her seyi yapmaya hazir oldugunu ve onun kendi se?imini sadece kabul ediyordu.
Soguk bahar gecesinde geminin g?vdesine ?arpan karanlik dalga sesleri duyuluyordu.